Güneş sistemimizin dış bölgelerinde, Neptün’ün ötesinde binlerce küçük gök cismi yer alıyor. Bu cisimlerin çoğu, “trans-Neptün cisimleri” olarak adlandırılıyor ve bilim insanlarını yıllardır şaşkına çeviren tuhaf yörüngelere sahipler. Astrofizikçiler, bu cisimlerin neden bu kadar sıra dışı yörüngelerde döndüğüne dair ilginç bir teori geliştirdi: Güneş sistemimizin yakınından geçen bir yıldız, bu gökcisimlerinin yörüngelerini bozmuş olabilir.
Yıldız Geçişi ve Bozulan Yörüngeler
Almanya’daki Forschungszentrum Jülich ve Hollanda’daki Leiden Üniversitesi’nden astrofizikçiler, bu gizemi çözmek için 3.000’den fazla bilgisayar simülasyonu gerçekleştirdi. Simülasyonlar, Güneş’imizden biraz daha küçük bir yıldızın, milyarlarca yıl önce Güneş sistemimizin çok yakınından geçtiğini ve bu geçişin, trans-Neptün cisimlerinin yörüngelerini bozarak, onları güneş etrafında eğik ve eliptik yörüngelere göndermiş olabileceğini gösteriyor.
Dev Gezegenlerin Yeni Uyduları
Bu yıldız geçişi sadece trans-Neptün cisimlerinin tuhaf yörüngelerini açıklamakla kalmıyor, aynı zamanda dev gezegenler olan Jüpiter ve Satürn’ün düzensiz uydularının oluşumunu da açıklıyor. Yapılan simülasyonlar, bu yıldız geçişi sırasında bazı trans-Neptün cisimlerinin dev gezegenler tarafından yakalanarak düzensiz uydulara dönüştüğünü gösteriyor.
Leiden Üniversitesi’nden Simon Portegies Zwart, “Bu, dış gezegenlerin iki farklı uydu tipine sahip olmasının olası bir açıklaması olabilir. Düzensiz uydular, dev gezegenlerin etrafında eğik, eliptik yörüngelerde dönerken, düzenli uydular daha dairesel yörüngelere sahip,” diyerek bu yıldız geçişinin ne kadar geniş kapsamlı sonuçları olduğunu vurguluyor.
Bir Yıldızın Güneş Sistemi Üzerindeki Etkisi
Araştırma ekibi, simülasyonların sonucunda bu yıldızın, Güneş’imizin yaklaşık %80’i kadar bir kütleye sahip olduğunu ve Güneş sistemimizden yaklaşık 16.5 milyar kilometre mesafeden geçtiğini hesapladı. Bu mesafe, Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin yaklaşık 110 katı ve Neptün’ün yörüngesinin dört katına eşdeğer. Bu geçişin etkisi, yalnızca trans-Neptün cisimlerini değil, aynı zamanda dev gezegenlerin uydularının da oluşumunu etkilemiş olabilir.
Araştırmacılara göre, bu yıldız geçişi, sadece trans-Neptün cisimlerinin yörüngelerini değil, aynı zamanda 2003 yılında keşfedilen cüce gezegen Sedna’nın ve 2008 KV42 ve 2011 KT19 gibi ters yönde hareket eden gökcisimlerinin tuhaf yörüngelerini de açıklayabiliyor. Forschungszentrum Jülich’ten Susanne Pfalzner, “Bu modelin güzelliği sadeliğinde yatıyor. Güneş sistemimizin farklı gizemlerine tek bir olayla açıklama getiriyor,” diyerek modelin önemini vurguluyor.

Sonuçlar İki Önemli Yayında Paylaşıldı
Bu çarpıcı bulgular, Nature Astronomy ve Astrophysical Journal Letters dergilerinde yayımlandı. Araştırma, Güneş sistemimizin geçmişinde yaşanan bu kozmik olayın, gezegenlerimizin etrafındaki bazı garip uyduların ve dış güneş sistemindeki tuhaf yörüngelere sahip cisimlerin oluşumunu nasıl etkilediğine dair yeni ve heyecan verici bir bakış açısı sunuyor.
İridaa Forum ile tüm sorularınız cevabı hazır!