Apple, 9 Eylül’de iPhone 16 serisini tanıtmaya hazırlanırken, şimdiden 2025 yılında çıkacak iPhone 17 serisi hakkında söylentiler gündemi meşgul etmeye başladı. Yeni serinin, tamamen yenilenmiş bir iPhone 17 Slim modeli ve tüm modellerde ProMotion 120Hz desteği gibi büyük yeniliklerle geleceği iddia ediliyor. Ancak, son Çin kaynaklı bir sızıntı, iPhone 17 serisinin en dikkat çekici yeniliklerinden birini ortaya koydu: RAM kapasitesi.
Söylentilere göre, iPhone 17 serisi, tüm modellerinde 12GB RAM ile gelecek. Aynı kaynak, iPhone 16 serisinin ise 8GB RAM ile piyasaya sürüleceğini öne sürüyor. Geçtiğimiz yıl, iPhone 15 serisinde yalnızca Pro modeller 8GB RAM’e sahipken, standart modeller 6GB RAM ile sınırlıydı. Ancak, bu yeni bilgi Apple’ın bu farkı ortadan kaldırmayı planladığını gösteriyor.

RAM artışı, cihaz performansını artırmak için önemli bir adım olsa da, asıl hedef Apple’ın gelişen cihaz içi yapay zeka (AI) işlevselliği planları. Yapay zekanın cihaz üzerinde çalıştırılması, yeterli işlem gücü ve belleği gerektiriyor ve bu noktada artan RAM kapasitesi büyük bir rol oynayacak. Apple’ın bu hamlesi, kullanıcıların daha hızlı ve verimli bir AI deneyimi yaşamasını sağlamayı hedefliyor.
Google da benzer bir yaklaşımla, Pixel 9 serisinde RAM kapasitesini artırmış ve cihaz içi AI görevlerine bu belleğin bir kısmını ayırmıştı. Söylentilere göre, iPhone 16 serisi hala çoğunlukla bulut tabanlı AI veya Apple Intelligence özelliklerine sahip olacak. Ancak, iPhone 17 ile birlikte Apple, cihaz içi AI işlemeye daha fazla ağırlık vererek, bu alanda büyük bir sıçrama yapmayı planlıyor. Bu da RAM kapasitesindeki önemli artışı açıklıyor.
Yine de bu sızıntıyı biraz temkinli bir şekilde ele almakta fayda var, çünkü kaynak pek tanıdık değil. Ancak, eğer iPhone 16 serisi gerçekten 8GB RAM ile gelirse, bu sızıntının doğruluğu konusunda biraz daha emin olabiliriz.
Apple’ın bu RAM artışı ve AI odaklı yenilikleri, kullanıcıların akıllı telefon deneyimlerini yeniden tanımlayabilir. 2025’te tanıtılması beklenen iPhone 17 serisi, yapay zeka destekli uygulamaların ve özelliklerin daha hızlı ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlayarak, Apple’ı bu alanda rakiplerinden bir adım öne taşıyabilir.