Hollywood’un dijital aktör canlandırma konusundaki takıntısı, sinemaseverleri rahatsız etmeye devam ediyor. Bu durum, son dönemde çıkan “Alien: Romulus” filmi ile bir kez daha gün yüzüne çıktı. Xenomorph’larla dolu dünyasıyla tanınan “Alien” serisinin son halkası olan bu film, Hollywood’un CGI teknolojisi ile ölen ya da yaşlanmış aktörleri canlandırma eğilimini yeniden gündeme getiriyor. Ancak ne yazık ki, bu teknolojik girişimler hâlâ istenilen etkiyi yaratmaktan uzak.
Serinin önceki filmlerinde olduğu gibi, “Alien: Romulus” da izleyicileri Weyland-Yutani Corporation’ın kötü niyetli planlarıyla baş başa bırakıyor. Şirket, her defasında xenomorph’ları ele geçirip silah olarak kullanmayı amaçlasa da, her seferinde bu girişimi başarısızlıkla sonuçlanıyor. Benzer şekilde, Hollywood da ölmüş veya yaşlanmış aktörleri CGI ile yeniden diriltme fikrine kapılmış durumda. Ne yazık ki bu girişimler de tıpkı Weyland-Yutani’nin xenomorph maceraları gibi, her seferinde izleyiciye hayal kırıklığı yaşatıyor.

“Alien: Romulus”, Ian Holm’un canlandırdığı ölümcül android karakteri dijital olarak yeniden yaratmayı deniyor. 2020 yılında vefat eden Holm’un yerine, animatronikler ve CGI kullanılarak, oyuncu Daniel Betts’in performansı üzerinden karakteri hayata döndürmek istediler. Filmdeki bu dijital yeniden canlandırma çabası, geçen yılki oyuncuların grevinde de tartışma konusu olmuştu. Ancak yönetmen Fede Álvarez, bu korkuların abartılı olduğunu savunarak, bu tarz bir canlandırmanın yüksek maliyetli olduğunu ve hâlâ gerçek bir oyuncunun performansına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Ancak, tüm bu teknolojik çabalara rağmen sonuç yine de hayal kırıklığı yaratıyor. İzleyiciler, dijital olarak canlandırılan karakterlerin her anında, onların yapay olduğunu hemen fark ediyorlar. “Romulus” filmi de bu gerçeği gözler önüne seriyor. İlk başta, Holm’un karakteri Rook’un yüzü gizlenmiş bir şekilde gösteriliyor. Sadece arkadan ve yandan görülen karakterin, boğuk bir ses tonuyla konuşması izleyiciyi gerilime sürüklüyor. Ancak ne zaman ki film Rook’un yüzünü tamamen ortaya çıkarıyor, o an izleyici CGI’ın bariz etkisini fark ediyor ve bu sahneler, filmden kopmalarına neden oluyor.
Bu dijital canlandırma çabalarının, tıpkı Weyland-Yutani Corporation’ın xenomorph’lardan kâr elde etme planları gibi, her seferinde başarısızlığa uğradığı bir gerçek. Hollywood’un “Bu sefer başaracağız” diyerek yaptığı her deneme, izleyiciyi gerçeklikten koparıp, yapay bir deneyimle baş başa bırakıyor. Bu durum, sinema sanatının büyüsünü ve izleyici ile film arasındaki bağı zedelemeye devam ediyor.